Çocuğun, Üniversite de Tam Burslu Olarak Eğitim Görmesi ,Yardım Nafakası Almasına Engel Midir ?

  • Anasayfa
  • Makaleler
  • Çocuğun, Üniversite de Tam Burslu Olarak Eğitim Görmesi ,Yardım Nafakası Almasına Engel Midir ?

Çocuğun, Yükseköğrenim Kurumunda Tam Burslu Olarak  Eğitim Görmesi ,Yardım Nafakası Almasına Engel Değildir. Çocuk Ergin Olmasına Rağmen Eğitimi Devam Ediyorsa Ana Ve Babanın Bakım Görevinin Çocuğun Eğitimi Sona Erinceye Kadar Devam Eder.

 

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi         

Esas Numarası:2016/21192     

Karar Numarası 2017/10701
Taraflar arasındaki yardım nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, üniversite öğrencisi olan, müvekkiline boşanma davası ile verilen iştirak nafakasının reşit olunca sona erdiğini, müvekkilinin İstanbul’ da yurtta kalacağını belirterek, öğrenim ve diğer ihtiyaçları için aylık 750 TL yardım nafakası verilmesini talep etmiştir.
Davalı; davacının tam burslu olarak üniversiteyi kazandığını, geçim sıkıntısı çektiğini, kredi ödediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacıya üniversiteden aylık 340 TL karşılığı çalışma teklif edildiği, davalının sosyal ekonomik durumunun yetersiz olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, yardım nafakası talebine ilişkindir.
Yardım nafakasını düzenleyen TMK’nun 364/son maddesinin yollamasıyla 328.maddesinde çocuk ergin olmasına rağmen eğitimi devam ediyorsa ana ve babanın bakım görevinin çocuğun eğitimi sona erinceye kadar devam edeceği hükme bağlanmıştır.
Bu bağlamda; mahkemece yardım nafakası miktarı belirlenirken; davacının ihtiyaçları ve anne babanın geliri gözönünde bulundurulmalı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları göz önünde bulundurulmalıdır. TMK’nın 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi gözetilerek belirlenecek nafakanın davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olması gerekir.
Somut olayda; mahkemece yapılan araştırma neticesinde, davacının üniversite 2. sınıf öğrencisi olduğu, davacıya okuduğu üniversite tarafından günlük 5 saat çalışması karşılığında aylık 340 TL teklif edildiği davacının derslerinin aksayacağı gerekçesiyle bu teklifi kabul etmediği anlaşılmaktadır. Davalı babanın ise; Diyarbakır’ da polis memuru olduğu, aylık 3.000 TL maaşının olduğu, lojmanda kaldığı, banka kredi borcu olduğuna dair belgeler sunduğu belirlenmiştir.
Tarafların gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumları, nafakanın niteliği, davacının giderleri ve davalının gelir durumu nazara alındığında; davacının yardım nafakası talebinin reddine karar verilmiş olması, TMK’nun 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bulunmamıştır.
O halde mahkemece yapılacak işin; tarafların gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumları, nafakanın niteliği, davacı çocuğun yaş ve ihtiyaçları, günün ekonomik koşulları nazara alınarak; nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı şekilde TMK’nın 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun olacak şekilde yardım nafakasının tahsiline karar verilmesi gerekirken; yazılı şekilde delillerin yanılgılı değerlendirilmesi sonucu yardım nafakası talebinin reddine karar verilmesi hatalı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup bu nedenlerle yerinde olan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden tarafa iadesine, 6100 sayılı HMK’nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 22.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

 

Avukat Doğan İpek – Avukat Ayşegül Birtane

Yorum Yap

Arayın